PANDEMİ VE TİYATROSUZLUK
Marttan
bu yana yaşamımıza dair ne kadar çok şey değiştiğini düşününce insanın başı
dönüyor. Gündelik yaşamın, beklentilerimizin ve kaygılarımızın ne kadar farklılaştığını
anlıyoruz. Sürecin en başında hiç beklenmeyen, tanımadığımız bir şeyin içinde
olmanın şaşkınlığı içindeydik. Distopyaların verdiği heyecana benzeyen
merakımız bir şekilde bizi ayakta tutuyordu. Rutinimizin değişmesi çok da
odağımızda değildi. Fakat zaman geçtikçe yeni normal denilen bu düzeni
sahiplenmenin ne kadar zor olduğunu hissetmeye başladık. Birçok insan için geri
dönülmez kayıplar yaratan bu süreç, bir şekilde her şeyi bulanıklaştıran bir
tecrübe gibi görünüyor. Devamlı olarak kaybedilen insanların sayısını duyarken,
işini kaybeden insanların ve daha da zorlaşan hayat şartlarını dinlerken
kendinle baş başasın. “Her gün otobüse, metroya, vapura binmiyorsun, dışarıya
zorunda olmadıkça çıkmıyorsun, yani, şanslılardansın. Kendini izole etme
ayrılacağına sahipsin. Peki, neden hayatında hiç hissetmediğin kadar kaygılı,
mutsuz hissediyorsun?” diye sordum kendime. “Yorgun bir günün ardından gelmek
istediğin yerde, evindesin. Neden bu kadar kaybolmuş hissediyorsun?” Bunu
sormam için öncelikle biraz kendime gelmem gerekti elbette. Birçok kitap, yeni
alışkanlıklar, tutulan günlükler, yapılan meditasyonlar ve sevdiklerime dökülen
gözyaşlarının ardından biraz gözlerim açıldı. Sonra taşlar yerine oturmaya
başladı.
Cevabı
tiyatroyla olan ilişkimde buldum. Tiyatroyu neden bu kadar seviyorum? Aynılığımızın
içinde farklı hikayelerin insanlarıyla tanıştırıyor bizi. Koca bir salonda aynı
meseleyi sahiplenip üzülüyor, gülüyor, düşünüyoruz. Benliğimize sıkışmıyoruz.
Ortak olana odaklanıyoruz. İnsan ne kadar kendini diğerlerinden ayırırsa o
kadar sorun haline geliyor. Oysa, sorunlar başkalarının sorunlarını
sahiplenince çözülüyor. Kendimi yorgun hissettiğim bir anımda bilinçsizce şöyle
dedim: Kendimi düşünmekten çok yoruldum. Üzerine düşünmeden söylediğim bu
cümlenin ne kadar doğru olduğunu çok sonra anladım. Gündelik hayatın içinde
insanların içinde, tiyatro salonunda başkasına yöneldiğimizde kendimizi de
iyileştiriyor. Daha önceden bir yazımda seyircinin tiyatrodaki yerini
sormuştum. Şimdi daha net bir cevabı var zihnimde…
Ee
öyleyse tiyatroya kavuşmanın yollarını aramak da güzel olur diye düşünüyorum:
· Moda
Sahnesi- Sahneden Naklen
Moda
Sahnesini geçtiğimiz günlerde birçok oyunu Sahneden Naklen başlığı
altında online olarak izlenebilir hale getirdi. Biletinizi alırken bilet fiyatını
siz destek olmak istediğiniz tutara göre belirliyorsunuz. Bu kapsamda
izleyebileceğiniz oyunlardan bazıları canlı yayın olarak satın alınıyor,
bazıları ise bant yayın olarak erişilebiliyor. 13 Şubat’ta canlı konserine
katılabileceğiniz Kardeş Türküler Konseri de seçenekler arasında! Babamı Kim
Öldürdü, Yeni Bir Şarkı, Bütün Çılgınlar Sever Beni, Adalet, Sizsiniz, 1984-
Büyük Gözaltı ve daha birçok oyuna Moda Sahnesi'nin sitesinden ulaşabilirsiniz.
Erişim
için: Moda Sahnesi- Sahneden Naklen
· Tiyatrolar.tv
Tiyatrolar.com
tarafından kurulan Tiyatrolar.tv üzerinden oyunları kiralamak mümkün. Şu an
için platform üzerinden Nihayet Makamı, Seni Seviyorum Türkiye, Sen İstanbul’dan
Daha Güzelsin, He-Go, Artık Bir Davan Var, Trom, Hizmetçiler, Ne Evet Ne Hayır
oyunlarını izleyebilirsiniz. Kiraladığınız oyunlar 24 saatlik süreyle
izlenebiliyor. Platform üzerinden 2 oyun izleme şansım oldu, ikisi de kayıt
kalitesi açısından çok başarılıydı. Umarım içerikleri de gelecek günlerde
genişletme şansları olur!
· Youtube
üzerinden izleyebileceğiniz oyunlar
Pandeminin
başlangıcında İKSV Nazım'a Armağan oyununu youtube kanalı üzerinden
yayınlamıştı.
Halen izlemediyseniz
buradan ulaşabilirsiniz: Nazım'a Armağan
Ayrıca
pandemi boyunca Genco Erkal da youtube kanalına geçmiş oyunlarını yüklemeye
başlamıştı. Yalınayak Sokrates, Marx'ın Dönüşü, Bilgi Yarışması'na Genco
Erkal'ın kanalından ulaşabilirsiniz:
Bunun
dışında tiyatro sahnelerine destek olmak isterseniz:
Moda
Sahnesi'nin hazırladıkları Afiş Koleksiyonu'ndan imzalı afişleri satın
alabilirsiniz: Moda Sahnesi Afiş Koleksiyonu
Dot
Tiyatro, Türkiye'deki öncü tiyatro ekiplerinden biri şüphesiz. Hem seçtikleri
oyunlar hem de uluslararası anlamda katıldıkları projelerle heyecan verici
işler yapıyorlar. Yeni planları ise DotOrmanda'yı kurmak. Bu kapsamda bir
destek projesi oluşturdular, DotOrmanda'yı kuranlardan olmak isterseniz:
DotOrmanda
İçten gelen not: Geçtiğimiz aylarda Tiyatro.co’nun kurucularından Taha ile tiyatro üzerine Dördüncü Duvar podcast programında (DDX:S2E3) sohbet ettik. Dinlemek isterseniz:
Spreaker için: https://www.spreaker.com/show/doerduencue-duvar
Spotify için: https://open.spotify.com/show/2nBnal76lzvJyDahu8lucY
İçten gelen not 2: Kuan - Dünya
Yorumlar
Yorum Gönderme